5 Aralık 2011 Pazartesi

Topkapı arşivine yeni bina şart

Topkapı Sarayı 79 bin civarında esere sahiptir. Bunların teşhir edilebileni
600’ün üzerindedir
. Gerçi hiçbir müzede depolardaki eserlerin tamama yakını bile sergilenemez. Bu yüzden zaman zaman sergiler yapmak gerekir. Son beş yılda sergiler açılmasına dikkat edildi. Müzemizde bundan başka, sayısı 250 bine ulaşan Osmanlı imparatorluk evrakı vardır. Bu zenginliğin içinde zamanın büyük devletlerinden gelen nameler de bulunur. Bugün hiçbir Avrupa ve Ortadoğu devletinin tarihi, Topkapı Osmanlı arşivindeki evrak incelenmeden yazılamaz.

Bu nedenle bu zengin arşiv için yeni bir bina, mesela İstanbul Valiliği arkasında eskiden sadrazamlığa ait olan Fossatti biraderlerin yaptığı Tanzimat’tan kalma arşiv binası uygun bir yer olarak düşünülmelidir. Topkapı Sarayı’nın diğer bir zenginliği sayısı 16 bine varan yazma kitaplardır. Sırf Arapça, Farsça ve Türkçe değil; Slav dillerinde, Latince, Yunanca, Ermenice ve hatta Macarca yazma kitaplar bile bulunur. Bilhassa Fatih ve Kanuni kitap düşkünüydüler ve hayli zengin bir koleksiyon topladılar. Hintten Balkanlara en nefis minyatür koleksiyonlarından biridir.

Müzenin kayda değer ikinci zenginliği ise çok kişinin tekrarladığı gibi Kaşıkçı Elması değil, sayısı 12 bini geçen Çin porselenleridir. Çinlileri kıskandıracak kadar nadir parçalar vardır. II. Murad ve Fatih ile başlayan bu koleksiyon, son zamanlara kadar zenginleşmiştir. Elhak Sevr ve Saksonya porseleni gibi seriler de aşağı kalmaz. Kasım sonunda ise Venediklilerle açacağımız kumaş sergisi Topkapı’nın zenginliklerinin sadece hazineden ibaret olmadığını gösteriyor.

Büyük sorunlarımız da var, sonu gelmeyecek restorasyon ihtiyacımız var. Türk vatandaşlara bedava denecek fiyata Müzekart ihdas edildiği için, ecnebilere uygulanan giriş ücretlerinin çok düşük olduğunu ve artırılması gerektiğini belirtmeliyiz. Topkapı bilinçli ziyaretçi bekliyor.

İlber Ortaylı
(Milliyet, 16.10.2011)
İ

Hiç yorum yok: