-1890’LI YILLARDA Anadolu’nun her yerinde görülen ermeni isyan liderlerinin tamamına yakını özelikle Amerikan okullarında eğitim almış gençler idi.
-Ermeni örgüt liderlerinin pek çoğunun kimlik kartında Haçinli(Şimdiki Saimbeyli) oldukları yazıyordu.
-Amerikalı misyoner Bliss’in projesi ile ilgili açıklamalara devam ediyorum.
Toplananlar içinde bulunan genç bir kız “Ermeniler ya ölüm ya hürriyet istiyor” diye bağırdı. Hınçak komitasına bağlı militanların yön verdiği eyleme katılan ve sayıları giderek artan göstericiler “Erzurum ermeni dağlarından bir ses çınladı” marşını söylemeye başladılar. Ellerindeki silahları sıkanlar ve bıçakları gösterenlerin kızgınlıkları gözlerinden okunuyordu. Yokuşu ilerleyerek Sultanahmet yolundan Sultan Mahmut türbesi yakınlarına kadar gelenlerin önüne çıkan Jandarma Binbaşısı Servet Bey’in “durun” uyarısına silahlı karşılık vererek onu vuran göstericilerin sayısı yakınlardaki Kapalıçarşı ve Çatalhan’dan gelenlerle beraber 5.000 rakamına ulaşmıştı.
Olayın çığırından çıktığının farkına varan Hükümet, Gülhane Parkı yakınlarındaki Babıali olarak bilinen Sadrazamın ve Hükümet’in çalışmalarını yürüttüğü bölgenin güvenliğini sağlamaktı. Babıali’yi zorla basarak dünya kamuoyuna karşı ses duyurma eylemi yapanların önüne güvenlik güçleri çıktı. Çatışmalar yaşandı. Ölenler vardı. Olaylar Beyoğlu ve diğer semtlere de yansıdı. Olaylar büyümeden önlendiğinde ölenler ve yaralananlar vardı. Ermenistan’ın kurulması için “Reform yapılması” görüşlerini silahlı eylemle sonuçlandırmak isteyenlerin eseri idi Babıali eylemi. Olaydan sonra Hınçak Komitesi Avrupa devletlerine sunulmak üzere bir bildiri yayınlayarak “ Allahlarına hristiyan kanı sunmak, yüzyıllarca süren gayretlerin eserlerini bir gece içinde yok etmek için asker, saray mensupları, hocalar, serseriler birleşmişlerdir” görüşlerine yer veriliyordu.
Diğer yandan İstanbul’aki Avrupa devletleri elçileri Babıali’ye sürekli ortak nota vererek “Ermenistan reformunun” sonuçlandırılmasını istiyorlardı.
Hal böyle iken söz konusu olan ABD’de bulunan misyoner E.M. Bliss, hem gazetecilik yapıyor ve hem de Misyonerler Ansiklopedisinde yazılar yazıyordu. İstanbul’dan kendisine ulaştırılan bilgiler belgeler ve fotoğrafları kullanarak yıllar önce gezdiği coğrafyanın özellikle Anadolu’nun gelecekteki durumunu “paylaşılması” hakkındaki görüşlerini yansıtıyordu kitabına. Kitabın içinde yer alan Anadolu haritasının orta yerine Samsun’dan- Adana’ya, oradan da Diyarbakır ve Trabzon’a kadar uzanan bölge pembe renk içine alınmıştı. Burası Ermenilerin yaşadığı “tarihi Ermenistan” idi. Osmanlı’nın paylaşılması halinde de burada yine Batılı ülkelerin desteği ile Ermenistan kurulabilirdi. Bliss, kitabının içine koyduğu fotoğraflar ile acı gerçekleri gözler önüne seriyordu. Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in “ermeni ıslahatından dolayı” İngiltere tarafından tehdit edildiği görüşlerini belgeleyen İngiliz devlet adamlarının toplantı ve tartışma fotoğrafı ile Osmanlı başkenti İstanbul’u bombalayacak bir savaş gemisinin görüntüsü ve İstanbul’daki Ermeni patrik’in cübbeli görüntüleri yansımıştı. Bir fotoğraf koymuştu ki kitabının içine insanın tüylerini ürperten: “Ermeni çocuklarını süngü ile öldüren fanatik Türk/Müslümanlar ile satır ve bıçaklar ile sokaklarda insan avına çıkan insan görüntüleri” de ilave edilmişti. Anadolu’da 1890’lı yıllarda yaşanan olaylarda da öldürülen Ermeni sayısının 40 ila 50 bin arasında olduğu hakkında istatistiki bilgilere yer veriliyordu. Bliss, kendisine servis yapılan belgeleri kullanarak sadece ve sadece Türkleri karalamayı amaçlayan propoganda özellikli bir kitap yazmıştı ve adına da “ Türkler ve Ermenilere yapılan zulümler” adını vermişti. Tarihi gerçekleri ters yüz ederek … Misyonerliğin bilinç altında yatan gerçekleri de yansıtarak… Şimdi Bliss’in kitabını her elime alışımda bir zamanlar kar kış ortamında bilgiye uzandığım Boğaziçi’ndeki Rumelihisarı tepelerindeki yokuş yolda yürüyüşümü ve buz tutan yolda düştüğümü hatırladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder