-ERMENİSTAN 2009’U “ADANA SOYKIRIMI YILI” İLAN ETTİ-ERMENİSTAN’IN BAŞKENTİ ERİVAN’DA 20-21 NİSAN 2009 TARİHLERİNDE ULUSLARARASI ADANA KONFERANSI DÜZENLENİYOR .-ERMENİ PROPOGANDASINA KARŞI EN BÜYÜK TEPKİ ÇUKUROVA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİNDEN GELDİ. Ermenistan yönetimi, Sözde 1915 Ermeni Soykırımı’nı dünyaya kabul ettirme çalışmaları çerçevesinde 1909 yılında Adana’da yaşanan Türk-Ermeni iç savaşı olaylar dosyasını aradan geçen yüzyıl sonra 2009 yılı içinde açmaya karar verdi. Ve bu konuda 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Erivan’da “1909 ADANA SOYKIRIMI” konulu Türkiye dışındaki tarihçilerin katıldığı Uluslar arası Kongre düzenliyor. Kongre süresince batılı ülkelerdeki Diaspora yanlısı basın aracılığı ile 1909 Adana olayları misyoner arşiv belgeleri kaynak gösterilerek yorumlanacak. Ve Ermenilere Tazminat verilmesi görüşleri dünya kamuoyunun gündemine getirilecek. “1909 ADANA OLAYLARI” Kongresini düzenleyen Erivan’daki Soykırım Müzesi yönetimi kendi internet sitesinden yaptığı açıklamada “ Üzücü Adana olayları Ermenilere saldırıları artırdı. Ve Gelecekte Tazminat isteklerini düşüncesini de güçlendirdi” görüşlerine yer verdi. Ermenistan yönetimi ve işbirliği yaptığı Batı’daki Diaspora çevreleri yıllardan beri sürdürdükleri “1915 ERMENİSOYKIRIMI” propogandasının bir ileri adımı olarak”1909 ADANA OLAYLARI” dosyasını açarak Türkiye’nin Ermenilere tazminat ödenmesi gerektiği görüşlerini dünya kamuoyunun gündemine getiriyor. PERDE ARKASINDA BEYRUT’TAKİ KİLİKYA ERMENİ KİLİSESİ VAR Erivan’da düzenlenecek olan ADANA KONGRESİ’nin 2009 yılı içinde etkin şekilde gündeme getirilmesinin arka planında 1921 yılında Sis/Kozan şehrinden ayrılarak Beyrut’a yerleşen ve Avrupa ile ABD’deki Ermeni gregoryen kiliseleri üzerinde etkisi bulunan Kilikya Ermeni Kilisesi’nin “tarihi hesaplaşmayı” amaçlayan planları var. ERİVAN’da düzenlenecek ADANA OLAYLARI tanıtım logosunda Adana’da 1880’li yıllarda açılan Amerikan misyoner Okulu binasının yanmış halinin fotoğrafı yer alıyor. Erivan’daki düzenlenecek olan ADANA KONGRESİ’nde yaşanmış olayların tarihi gerçeklerini açıklamaktan ziyade misyoner raporları kaynak gösterilerek Türkler suçlanacak. Ve Türkiye’nin tazminat ödenmesi istekleri dile getirilecek. TEPKİLER ÇUKUROVA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİNDEN 1909 YILINDA Adana’da yaşanan ve tarihi belgelere de “İĞTİŞİŞ” olarak yansıyan iç savaş olayının sebep ve sonuçlarını Türk ve dünya arşivlerinden araştırarak dosyalayan ÇUKUROVA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ , kendi açtığı www.cukurovastratejik.com internet sitesinde elde ettiği bütün belgeleri yayınlayarak dünya kamuoyunun Adana olaylarına farklı bakması için mücadele veriyor. Tarihin gerçeğinde 1909 Adana olaylarının yaşanmasının en önemli sorumlusu olarak görülen Ermeni Hınçak Örgütü üyesi ve kilise papazı MUŞEG SEROPYAN’ın eylem dosyası hakkındaki bilgiler Osmanlı ve Ermeni Arşivlerinden derlenerek mukayeseli olarak yayınlıyoruz. 1909 YILINDA ADANA’DA NELER OLMUŞTU
Ermeni Hıncak Örgütü militanı olan Papaz Muşeg Seropyan, Adana Ermeni Kilisesi’nde Başpapaz olarak görev aldı. Emrinde bulunan “kara postallı” adı verilen silihlı milis güçleri ile toplantılar yaptı. Adana Valisi’nin emirlerini dinlemedi. Osmaniye yöresindeki çalışmaları Mutasarrıf Mehmet Asaf tarafından engellendi. Adana şehir merkezinde 2 Türk’ün katilini telsem etmeyen Ermeniler, 14 Nisan günü Valiliğe ve İslam mahallesine ateş açtı. Aralıklarla süren çatışmalar 24 Nisan 1909 günü iç savaşa dönüştü. Adana’daki Osmanlı birliklerine ateş açılmasıyla savaş şehir mahallelerine yayıldı. Ve mayıs 1909 başlarında Adana harabe haline gelmişti. 6 bin civarında Ermeni hayatını kaybetti. Türk tarafının kaybı ise 3 bin civarında idi. Olayları çıkaran Papaz Muşeg, Mısır’a kaçarak kurtuldu. Ermeni Patrikhanesi ve Batı kamuoyu, Adana’daki Amerikalı misyonerlerin verdiği bilgilere göre Osmanlı tarafını 30 bin Ermeni’ye katliam yapmakla suçladı. Halbuki 1909 yılında Adana şehir merkezinde yaşayan Ermenilerin toplam sayısı ancak 15 bin civarında idi. Ermenistan’ın 2009 yılını “ADANA OLAYLARININ 100. YILDÖNÜMÜ” olarak gündeme getirmesi ve misyoner raporlarını dayanak göstererek Türkiye’yi soykırımla suçlayıp tazminat ödenmesi görüşlerini dillendirmesi ve bunu dünya kamuoyunun gündemine taşıması tarihin gerçeklerinden ziyade Ermeni soykırım propoganda görüşlerinin sürmesidir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder