4 Haziran 2011 Cumartesi

MELEK HANIM AĞIDI

-Çukurova’da yaşanan Fransız işgali esnasında Haçin kasabasında yaşanan olayların acı gerçeği Melek Hanım ağıdında yansır.
-Melek Hanım, “analarının kucaklarından alınan bebeklerin pişirilmesi ve tekrar analara yedirilmesi olayındaki vahşeti anlatır ağıdında.

-Haçin savaşlarında annelerinin kucaklarından alınarak pişirilen ve tepsi içinde tekrar annelerine “kuzu eti” olarak yedirilmek istenen bebeklerin ağıdını söyleyen Melek Hanım, savaşın son günlerinde  öldürüldü.
-Melek hanım ağıdını Mehmet Baykal’ın kızı Nazmiye Kaytancı’da anlattı.
-Melek hanım ağıdı, kurtuluş savaşımız esnasında Fransız işgali esnasında Türklere yapılan katliamları anlatması bakımından çok önemlidir.


Melek Hatun, Haçin savaşlarının son zamanlarında öldürülmüştü. Ancak onun gözyaşları içinde yazdığı ağıt metni savaş sonrası bir bohça içinde bulunmuş ve işitenleri göz yaşlarına boğmuştu.  İnsanlık tarihine bir vahşet ve kara leke olarak geçen Melek Hatun ağıtının 20 dörtlüğü aşağıdadır.


1 - Muşambaya yatırmışlar
Etrafında geziyorlar
Sen çete topladın deyi
Çalgı ile yüzüyorlar!

2 - Ala kanlı sürüyerek
Taşköprüyü aşırmışlar
Yoldan sapıp kaçtın diye
Kurşun ile bişirmişler

3 - Kadanı alayım kaynım
Son görgü de bumuyudu
Çifte kurşun sıkılınca
Düşek yerin sumuyudu

4 - Baş katibi öldürmüşler
Değnek ile döve döve
Kürt Genco'yu yüzüyorlar
Özne gibi öve öve

5 - Örflüyüdün Genco Çavuş
Gâvurlara eyle zavır
Osmanımı öldürüyor
Çamsaroğlu Koca Gâvur

6 - Sekiz Gâvur bir gelince
Osmanımı şaşırdılar
Baban çetebaşı diye
Hacı Ahmed'i bişirdiler

7 - Hacı oldu KANLI KUYU
Uyu Osman oğlum uyu
Hücum etti alamadı
Yıkılasın Sultan suyu

8 - Aman bu ne acı işler
Babasını öldürmüşler
Atfiye'me selam söylen
Gök yüzünde uçan kuşlar

9 - Şefikamı öldürmüşler
Mektebin önünde yatar
Babam oğlu Koç Bilâl'ım
Bunu duysa neler yapar

10 - Amir memur demediler
Hep bir ipe bağladılar
Bekiroğlu Dede Ağa'yı
Demirlerle dağladılar

11 - Zabıt Katibi Memmedi
Topuz ile dövüyorlar
Enfiyeci Hüseyin'i
Teller ile boğuyorlar

12 - Meydan kazanı kuruldu
Bebekleri kaynattılar
Güngörmedik hanımları
Süngü ile oynattılar

13 - Kapı kapı geziyorlar
İfadeyi yazıyorlar
Düşman başına vermesin
Oğlak gibi yüzüyorlar

14 - Kele Dudu kele Dudu
"Kanlı gömlek yu" diyorlar
Bebekleri kaynatmışlar
"Kuzu eti ye" diyorlar

15 - Yaşa babam oğlu yaşa
Bu da gelirmiş başa
Kaytancı Hüseyin Efendi
Sarığını sardırmış taşa

16 - Kara Osmanım ağ mesud'um
Bunları ben elimle verdim
Bu ne hikmet ey Allahım!
Gavıra el'aman dedim

17 - Bir taş attı kapımıza
Sebeb oldu hepimize
Babam oğlu Beğ Bilal'ım
Dolan gel boş yapımıza

18 - Çam oluktan top atıldı
Cebeci başını yitirdi
Eyice at topçu başı
ARAM çok ocak batırdı

19 - Hançer bıçak alıyorlar
Gayri beni kesiciler
Ayan olsun Doğan Bey'e
Urumluyu basıcılar

20 - Bohçalarda altın saat
Ben bunları neyleyim
Elaman ey ARAM ÇAVUŞ
İki destan daha söyleyeyim

     Aradan yıllar geçti. 18 Ekim  2008  tarihinde yeniden bir zamanların tarihi Haçin şehrine (şimdiki Saimbeyli ilçesi) konferans vermek üzere geldim. Aynı gün şehir merkezinde yaşayan Mehmet Baykal’ın kızı Nazmiye Kaytancı teyzeyi ziyaret ettim. Nazmiye hanım 1925 doğumlu idi. Babasından duyduğu bilgiler ve Haçin savaşı hakkında anlatılanları bir araya getirerek melek Hatun Ağıtı hakkında açıklamalar yaptı.
    Melek Hatun, akrabamız olurdu. Yaşadıklarını ağlayarak yazarken Hükümet Binasında hemşirelik yapan Ermeni Mınıs’ın kızı ağıt sözlerini kağıda yazmış. Savaş sonrası Türklerin eline geçen ve herkesi gözyaşlarına boğan Melek Hatun ağıdını söyleyen  Melek Hatun ve ağıdı yazan da Ermeni bir hemşire” dedi.
    Haçin’de esir Türk kadınlarına bebeklerini pişirerek yedirme olayı sadece Ermenilerin ebedi düşman olarak gördükleri Türklere karşı yaptıkları bir vahşet olarak görülemez.  Elde ettiğim bilgilere göre “vahşi olayları yaşayan Türk esirler”… Ağıdı söyleyen Melek Hatun…Ancak Ağıt sözlerini de kaleme alan da Ermeni Mınıs’ın kızı…Sonuçta Melek Hatun ağıdında açıklanan olaylar “Bir insanlık suçudur”. Hiçbir din ve inancın kabul etmeyeceği türden bir vahşet.  Ermeni Kaymakam Çallıyan Karabet’in kaleme aldığı ve kağıtlara yazdığı Haçin’de tutsak Türklere karşı vahşi katliam yapanları “Bu canavarları yaptıklarından dolayı adaletin elinde boğulmuş olarak görmek istiyorum” sözleri de  zulme tepki gösteren, isyan eden ve düşüncelerini kağıda yazarak insanlık vicdanında ebediyen sorgulanmasını isteyen bir insanın onurlu davranışı olarak da görülebilir.


Hiç yorum yok: