5 Aralık 2011 Pazartesi

Harem Osmanlı cemiyetine kadın yetiştirmiştir"

Fatih Belediyesi öncülüğünde Aya İrini Kilisesi'nde düzenlenen "Muhteşem Kanuni Asrı Sempozyumu"nda konuşan Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türk sinemasının tarihi filmleri çevirirken birtakım bilgileri doğru edinmek düzeyinde olmadığını söyledi. Ortaylı, "Sinemamızda eskilerin yetişmesini beklemek mümkün değildir. Bu sadece sinemacılarımızın yeteneği ve bilgi birikimlerinin değil, doğrudan doğruya Türk tarihinin, merasimleri ve adetleri tanımayan, günlük hayatı sarayda ve dışarıda henüz tespit edemeyen Türk tarihçiliğinin kabahatidir" diye konuştu.

''Muhteşem Süleyman ve Avrupa'' konulu konuşma yapan Ortaylı, Osmanlı'nın siyasi yapısını, askeri yapısını, dünyayı değiştiren fiziki yapısını uzun Kanuni asrına borçlu olduğunu belirtti.

"TOPKAPI ARŞİVLERİ OLMAZSA AVRUPALI HİÇBİR DEVLETİN TARİHİ YAZILAMAZ"
Osmanlı'nın 46 yıl içinde bir medeniyet haline geldiğini vurgulayan Ortaylı, "Eğer Topkapı'nın arşivleri olmasa, eğer Türk imparatorluğunun kalıntıları olmasa bugün Avrupa'nın hiçbir devletinin tarihi yazılamaz. Bu bize kuru bir iftihar ve gururdan çok büyük bir mesuliyet gerektirmektedir. Kanuni Sultan Süleyman ve Fatih, asırların her arşivi Türklerin birinci derecede korumakla mükellef oldukları kalıntılardır. Bunlara gereken ihtimamı göstermezsek, sadece kendimizin değil, bütün yakın doğunun ve Avrupanın tarihine en büyük zararı vermiş oluruz" dedi.

"TÜRK SİNEMASI DOĞRU BİLGİ EDİNEMİYOR"
Türk sinemasının tarihi filmleri çevirirken birtakım bilgileri doğru edinme düzeyinde olmadığını söyleyen Ortaylı, "Sinemamızda eskilerin yetişmesini beklemek mümkün değildir. Bu sadece sinemacılarımızın yeteneği ve bilgi birikimlerinin değil, doğrudan doğruya Türk tarihinin Türk sanat tarihçiliğinin, merasimleri tanımayan, adetleri tanımayan, günlük hayatı sarayda ve dışarıda henüz tespit edemeyen Türk tarihçiliğinin de kabahatidir" diye konuştu.

Dönemin gerçeklerini anlatan tarihi kaynakların çoğunluğunun yabancılara ait olduğunu vurgulayan Ortaylı, "Büyük padişahlarımızı Harem'e kapattılar diyerek gürültü çıkartmanın bir anlamı yok. Harem büyük bir müessesedir. Sizin bildiğiniz gibi Harem değildir. Harem ön planda padişahın evidir. Harem Osmanlı cemiyetine kadın yetiştiren önemli bir kurumdur. Oradan çıkan kadınların çok azı padişahın karısı olmuştur. Onların çoğu devlet adamları için yetişen kadınlardır. Bu nedenle Harem'de önemli ve büyük bir eğitim veriliyor" dedi.

"HAREM'İ KİMSEYE TAVSİYE ETMEM"
"Muhteşem Yüzyıl" dizisindeki gibi harem ağalarının elinde kırbaçla Harem'e girmediğinin altını çizen Ortaylı, şöyle konuştu: "Harem'in inzibatı kalfalara ait. Mesela dizide padişah kadının yanağından öpüyor. Hiç gördünüz mü? Kendilerine göre tarih yazıyorlar. Buna etiket tarihi denir. Bunu tespit edebilmek için minyatür uzmanı olmak gerekir. Filmciler ezbere konuşuyor. Harem'de çok katı bir disiplin var. Harem'i kimseye tavsiye etmem. Zaman makinesiyle eskiye gitsem medresede yetişmeyi tercih ederdim."

Konuşmasında Kanuni'nin yaptığı eserlere de değinen Ortaylı şöyle konuştu:

"Keşke bu film için gösterilen hassasiyeti Süleymaniye Camisi için de gösterebilseydik. Belediye burada bir çalışma yapıyor. Ancak onları bu konuda yalnız bıraktık. Caminin tadilatını yakından görmedik. Hemşeri kitlesi belediyeye bir destek vermedi."

"ELEŞTİRENLER DAHA İYİSİNİ YAPMALI"
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili ise, sempozyumun "Muhteşem Yüzyıl" dizisinden esinlenerek düzenlendiğini söyleyerek, "Olaya pozitif yönden bakmamız gerekli. Dizi başladıktan sonra çok eleştirildi. Bu da dizinin çok seyredilmesine sebep oldu. Tepkiler tabii ki olacak. Bu olay şunu ortaya koymalı; daha iyisini eleştirenler yapmalı. Madem eleştiriyoruz, katılmadığımız hususlar var, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan bu değilse, harem dediğimiz eğitim kurumu sadece entrikalardan ibaret değilse, bunu böyle düşünenler daha büyük bir yapımla Kanuni'nin muhteşem dönemini ortaya koymalı" dedi.

Osmanlı'nın çok zengin bir yapıya sahip olduğunu belirten Bilgili, "Önemli olan bunların tarihi gerçeklere uygun düşmesi. Ancak benim üzüldüğüm bir şey var. Kanuni'nin bu muhteşem dönemini sadece diziden öğrenenler Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Valide Sultan denince akla dizideki rol gelecek. Biz biliyoruz ki gerek Kanuni Sultan Süleyman, gerek Valide Sultan, Hürrem Sultan ve harem sadece bunlardan ibaret değil. Asıl yapılacak icraat bundan daha iyisini ortaya koymaktır" diye konuştu.

Özge Eğrikar - AHT
(Habertürk, 06.02.2011)

Hiç yorum yok: