31 Mayıs 2011 Salı

İNGİLİZ CASUSLARI ADANA VALİLİĞİNDE NASIL ÇALIŞTILAR!

-          İngiliz casusu Barker, 1840’lı yıllarda Adana Valiliğinde gözlemler yaptı.
-          Vali’nin bir okka şekeri bile rüşvet olarak aldığını gördü.
-           O yıllarda Çukurova’da devlet otoritesi bitmiş durumdaydı.
         İngilizlerin 19. yy başlarından itibaren Adana yöresine özel bir ilgi gösterdiğini W B Barker'in  Cilicia ant ıts Governors (Kilikya ve yöneticileri) kitabından  öğreniyoruz. Bahsi geçen kitap 1800'lü yılların hemen başlarından itibaren Adana yöresinde gelişen sosyal siyasal olayları inceleyen İngiltere'ye bağlı Doğu Hindistan Kumpanyası'nın Halep temsilcisi durumun­daki BARKER ailesinin gözlem ve raporlarına dayanarak 1853 yılında Londra'da yayınlanmıştır.  Kitabın girişinde "eski Kilikya tanrıları ve Hıristiyan’lık dönemi ile ilgili bulunan eserler yazar tarafından ülkesine (İngiltere’ ye) getirilmiştir" yazıyor... Ama işin gerçeği Çukurova'da devlet otoritesinin zayıf olduğu 19. yy başlarında yabancıların bölgeyi incelemeleri, tarihi eserleri ülkelerine götürmeleri zor bir iş olmasa gerek. . .
         Barker ailesi, Kilikya olarak isimlendirdiği Çukurova'nın coğrafyasını sosyal, idari yapısını, ekonomisini incelemek ve İngiltere'nin çıkarlarının nasıl geliştirileceği hakkında ülkesini bilgilendirmek amacıyla araştırması­nı sürdürmüştür.
         Mısırlı İbrahim Paşa'nın Adana'yı işgal yıllarında (1832-1840) Adana'ya gelen W B Barker, Çukurova'nın her yanında dolaşan ceylanlara, şahin, ispir turaç gibi av kuşlarına, dağlarda yaşayan kaplanlara ve onlarla ilgili anla­tılan hikayelere geniş  yer verir eserinde. Payas yöresi ayanları olan Küçükalioğullarından Mustuk Bey'in hac ve tüccar kervan yolunun kontrolünü elinde tutmak için Adana valiliği ve İstanbul'daki yönetim nezdinde girişimlerinden bahseder.
         Kozanoğulları'nın Sis(Kozan) yakınlarından başlayarak dağlık bölgeye kendi başlarına hakim olmalarını... Bu durumun siyasi sıkıntılara da sebep olduğundan bahseder.
         VALİ SÜLEYMAN PAŞA BİR OKKA ŞEKERİ BİLE RÜŞVET OLARAK ALIR !
         Barker, Mısırlı İbrahim Paşa'nın Adana'dan ayrılmasından sonra 1844 yılında Adana Valisi Süleyman Paşa için "Süleyman Paşa, Adana'yı yönetti. Bu yaşlı insan bütün paşaların (valilerin) en ahmağı idi. Parasal konular dışında, o'nun konuşmaları ilgisini yansıtıyordu. O'nun yönetiminde O ve diğer valilik görevlileri bir okka şekeri bile rüşvet diye alırlardı"diyor.
         Karataş yöresinin önde gelen derebeylerinden Cin Yusuf'un kardeşi Musta­fa'yı öldürttüğü ve valiye 10.000 kuruş vererek cezadan kurtulduğunu da açıklıyor.
         Adana yönetiminde söz sahibi olan Vali, vergi toplayıcılarının başı sayılan "muhassıl", Müftü, Kadı, Naip gibi yöneticilerin İl Meclisinde görevleri esnasında yaptıkları usulsüz işler de anlatılıyor... Türkmen aşiret beylerinin halktan topladığı vergilerden önemli kazançlar sağladığı belirtiliyor.
         Barker, Adana valiliğine sık sık uğrar... Yakın dostu Hıristiyan meclis üyeleri ile görüşmelerde bulunur. Nadir Bey adında 14 yabancı dil bilen mesleğini "Mora'lı mühendis" olarak açıklayan İngiliz casusu ile görüşerek Adana valileri hakkında elde ettiği bilgileri ülkesi İngiltere'ye ulaştırmaktadır.
         Mersin sahillerinden İskenderun körfezine kadar uzanan geniş bir sahada paşalığın (valilik) 300.000 nüfus barındırdığı... Adana'nın nüfusunun 1840'larda 18.000 olduğu... Bunun üçte biri Türk, üçte biri Nusayri, üçte birinin de Rum 've Ermeni olduğunu... Tarsus'un nüfusunun da 6.000 civarında bulunduğunu açıklıyor...
         Barker, Misis, Anavarza, Sis (Kozan) şehirlerini de dolaşmış buralardaki tarihi eserleri incelemiş... Sis'te Ermeni kilise papazının gravür resmini çizmiş eserine de koymuştur. Karsantı madenleri, Kozandağı yöresinde çıkarılan gümüşler, zengin tarım ürünleri, bataklıkların kurutulması halinde kurulacak çiftliklerden elde edilen kazançların önemini açıklamaktadır.

         GÜLEK BOĞAZINDAN GEÇENLERDEN 5 KURUŞ VERGİ ALINIYOR

         Barker'in eserinde Adana paşalığının bütçesi hakkında da rakamlara yer veriliyor. Valiliğin yıllık geliri 10 milyon kuruş... Gelir kalemleri içinde Salyane, Haraç, İspençe, Fellahlardan alınan miri, Gümrükler, Tütün te­keli, mum, şarap, süs eşyaları, tuz, kışın ovaya inen Türkmenlerden alınan vergi ile Gülek boğazından geçiş yapan insanlardan kelle başı 5 kuruş gelir elde edilmektedir.
         Adana Valiliği'nin giderler toplamı ise 1.144.000 kuruştur. Giderler içinde sadece valinin harcamaları 600.000 kuruştur. Muhassıl (vergi toplayıcı), Tarsus yöneticisi, Meclisin 14 üyesi ile Türkmen beylerinin maaşları giderler arasındadır".
         Adana'nın tarım ürünleri Kayseri'ye gönderilmekte, oradan da Anadolu'­ya dağıtılmaktadır.
Barker'in araştırmalarından çıkan sonuç, Adana, İskenderiye gibi ticari öne­me sahip bir bölgedir. Tarsus'ta şirketlerin depolama işleri canlandırılır bölge tarımında, ticaretinde söz sahibi olunursa İngiltere bu durumdan büyük yararlıklar sağlayabilir.
                                                                                                               Çukurovalı-2OO4

Hiç yorum yok: