31 Mayıs 2011 Salı

ATATÜRK’Ü DE AĞLATAN “HAÇİN SOYKIRIMI” AĞIDININ SIRLARI ÇÖZÜLDÜ

    -Çukurova’da Ermeni kamavor/ komitacıların  sivil Türklere yaptığı en büyük toplu katliam ile ilgili melek Hanım ağıtının sırlarını Nazmiye Kaytancı tarihci Yurtsever’e açıkladı.

   -Nazmiye Kaytancı, melek Hanım ağıtını Ermeni hemşire Mınıs’’ın kızının kaleme aldığını gözyaşları içinde tarihciye açıkladı.

     Saimbeyli’nin kurtuluş bayram etkinliklerine konferans verme, fotoğraf ve belgeler sergisi açarak katılmak üzere ilçeye geldim.  Konferansa yöneticiler ve halktan büyük katılım oldu. Konferans esnasında duygusal sahneler yaşandı. 18 Ekim günü sabahın erken saatlerinde bayram tören alanında açtığım  “Savaş günleri ve Haçin olayları” fotoğraf sergisine yoğun bir ilgi oldu.  Savaşı yaşamış gaziler, bilgi ve belge sahibi olanlar bana yaşanmış Fransa’nın Haçin işgali ve toplu katliamlar ile ilgili açıklamalarda bulundular.  Aynı gün öğleden sonra  Saimbeyli olaylarına katılmış Mehmet Baykal’ın kızı 1925 doğumlu Nazmiye Kaytancı’yı evinde ziyaret ettim.  Nazmiye hanım, Çukurova’da Türk sivillere karşı gerçekleştirilen en büyük toplu katliam ile ilgili babasından, akrabalarından duyduğu çok önemli bilgiler verdi.
   
HAÇİN AĞIDINI MELEK HATUN SÖYLEDİ ERMENİ HEMŞİRE YAZDI

 Nazmiye Kaytancı’nın  savaş günleri hakkındaki açıklamaları: “Haçin savaşları esnasında şehir içinde ne kadar Türk varsa tutsak olarak alındı. Türkler Kalekilise’nin altındaki binaya dolduruldu. Savaşın son günlerinde orada tutsak bulunan üç Türk hayatta imiş. Dişci Ahmet’in dedesi, bir Çerkez, ve birde Melek Hanım ardındaki Avşar kızı. Melek hanım annemin amcasının da hanımı olur.  Yanı başında kesilerek öldürülen Türklerin durumunu ağıt ile dile getirmiş, yanında bulunan Ermeni asıllı Belediye ebesi Mınıs’ın kızı da deftere yazmış. En son Melek Hanım kesilerek öldürülmüş ve onun ağzından çıkan sözleri Hacın ağıtını o Ermeni kızı yazmış.   Nazmiye Kaytancı, ailesinden 40 kişinin olaylar esnasında hayatını kaybettiğini gözyaşları içinde açıklayarak Hacın ağıtından aklında kalan sözleri gözyaşları içinde söyledi.

“Kara Osmanın ağa mesudum
Bunları ben elimle verdim.
Bu ne hikmek ey Allahım
Gavura el aman dedim.

Amir memur demediler
Hep bir ipe bağladılar
Bekiroğlu Dede Ağayı
Demir ilen dağladılar.

Baş katibi öldürmüşler
Değnek ile döve döve
Kürt Genco’yu yüzüyorlar
Özne gibi öve öve

Hançer bıçak açıcılar
Gayrı beni kesiciler
Ayan olsun Doğan bey’e
Urumluyu basıcılar

     Nazmiye kaytancı ile gerçekleştirdiğim görüşmeler sonrasında olaylarla ilgili belgeleri de gözden geçirdim. Mart 1920 yılı başlarında başlayan Haçin savaşlarına 1200 civarında Ermeni silahlı kamavor gücü katılmış, ilçede yaşayan 500 civarındaki Türk sivil önce tutsak alınmış ve vahşi şekilde işkencelerle öldürülmüştü. Olayın son günü olan 18 Ekim 1920 tarihinde şehri düşmandan ele geçiren Türk kuvayı milliyeciler, Melek Hanım’ın söylediği ve Ermeni hemşire tarafından kaleme alınan ağıtı dinlediklerinde gözyaşlarını tutamadılar. Aynı ağıt metni hakkındaki bilgiler Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’ya da iletildi ve o da aynı duygularla göz yaşı döktü.  Haçin ismi Adana Valiliği tarafından 1923 yılında Saimbeyli’ye çevrildi.

Hiç yorum yok: