31 Mayıs 2011 Salı

YAHUDİLER “ERMENİ SOYKIRIMI” SİLAHINI NEDEN KULLANIYOR

ABD’nin önde gelen Yahudi kuruluşu ADL’nin “Ermeni Soykırımı” görüşlerine  destek vermesi, Türkiye ile İran arasında imzalanan enerji işbirliği anlaşmasını iptal ettirmek düşüncesine dayanır.
-ADL’nin başkanı Abraham Foxman’ın tarihi dayanak olarak kabul ettiği Morgenthau’nun Hikayeleri anı kitabının deşifre edilerek tarihi çarpıtmaların kamu oyuna açıklanması gerekir,

ABD’nin önde gelen Yahudi örgütlerinden ADL (Anti Defamation League- Soykırımı inkarla mücadele birliği) başkana Abraham Foxman, 21Ağustos 2007 tarihli basın açıklaması ile “1915 olayları - o zaman tanımlaması yapılsaydı- Soykırım özelliği taşır. ABD Elçisi Morgenthau’nun kitabı ve kullandığı belgelere inanmak durumundayız” sözlerini sarf etti. Adı geçen ADL örgütü, 2004 yılı ocak ayında Türkiye Başbakanı Tayip Erdoğan’ı ağırlamış ve bizzat Foxman tarafından  üstün cesaret ödülüne layık görülmüştü. ADL’nin adına yapılan açıklama kısa sürede Türkiye’de tesirini göstermiş olacak ki, sayın Başbakan Erdoğan “Ödülü geri ederim” cevabını vermekle kalmamış İsrailli devlet yöneticilerini de arayarak ABD’deki Yahudi kuruluşlarının Türkiye’den yana olan geleneksel tavırlarını korumalarını istedi.
     Ne oldu da birdenbire ADL ÖRGÜTÜ “Ermeni Soykırımı” konusunda geleneksel politikasını bırakarak Türkiyeye karşı açıklamalarda bulundu. Gelişmelerin tarihi seyrini ve perde arkasında yaşananları burada açıklamakta fayda olacağı görüşündeyim.
     ADL örgütü merkezi Newyork7ta 1913 yılında kuruldu. Yeni dünrya kıtasına gelen Yahudi asıllı göçmenlerin öncelikle içinde bulunduğu toplumda asimile olmaması, kültürel ve moral/dini değerlerini korumaları, sağlık eğitim alanlarında Yahudi asıllı gençlerin desteklenmesini amaç edinmişti. ABD’nin I. Dünya Harbine girmesi ile birlikte Yahudi asıllı yurttaşlarda Almanlara karşı yürütülen Avrupa savaşlarına katıldılar. Savaşın sonlarına doğru ABD’nin galip geleceğinin anlaşılması üzerine ABD’de etkinlik sağlayarak Osmanlı’dan ele geçirilen Filistin topraklarında İsrail Devleti’nin kurulması için çalışmalarını yoğunlaştırdılar.
İngiltere Hükümeti nezdinde girişimde bulundular. Özellikle Kıta Avrupası ve İngiltere’de önde gelen finans kuruluşunun sahibi Rotschild ailesi ile ABD’nin küresel petrol zengini John. ROCKEFELLER’nin  işbirliği yapmaları sonucu 1948 yılında İsrail Devleti kurulmuş oldu. Bu arada II. Dünya Savaşı esnasında Hitler idaresinin Yahudilere karşı sürdürdüğü politika ve yaşanan toplu katliamlar savaş sonrasında “Jenoside” Türkçesi “Soykırım” olarak tanımlandı. Almanya, Yahudilere karşı yapılan soykırımından dolayı özür diledi ve Yahudi asıllı mağdurlara tazminat bile ödedi.
     Aslında Yahudilerin ABD’de güçlenmelerinin evveliyatı da vardı: 1870’li yıllarda kurulan B’nai B’rith kuruluşu Yahudi göçmenlerin hear türlü eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalar başlattı. Kısa zamanda dünyanın en çok üyesi bulunan yardım kuruluşu haline geldi. ABD yönetiminde etkin olan Mason localarına üye Yahudiler de adı geçen örgüte destek çıktılar.  ADL örgütü, kendisinden önce kurulan B’nai B’rith’in devamı gibi idi.
     Şimdi gelelim asıl sorumuzun cevabını aramaya: Dünya genelinde Yahudi soykırımı konusunu bsasın yayın ve bilim çevrelerinde işleyen Yahudiler, ABD’nin geleneksel Ortadoğu politikasında İsrail’in öncelikli olarak desteklenmesi stratejisini kabul ettirdiler. Ancak ADL başta olmak üzere Avrupa ve ABD’de bulunan Yahudi kuruluşları Ermeni Diasporasının soykırım görüşlerinden kendilerini ayrı tutmuşlardı. 2007 yılı içinde ADL öncülüğünde yapılan “Ermeni Soykırımı” tanımlamaları Türkiye- İsrail-ABD Stratejik ittifak blokunun kendi içinden sarsılmasını sağladı. ADL adına Abraham Foxman’ın  “Ermeni Soykırımına” destek vermesi  geçtiğimiz aylarda tarihinde ilk kez ABD’nin onayı alınmadan Türkiye ile İran arasında doğal gaz ve petrol anlaşmasının yapılmasıdır. Anlaşma sonrasında ABD’nin Ankara elçisinden, İsrail’den Türkiye7ye karşı sert uyarılar geldi. Türkiye’nin İran ile olan ilişkilerini gözden geçirmesi hatta kesmesi istendi.  Türkiye’nin köşeye sıkıştırılması, Ermeni Soykırımı konusunda ABD Kongresini de etkileyerek aleyhte karar çıkarılması özetle tehdid ve şantaj politikasının sonucu olarak ADL ve Yahudilerin “Ermeni yanlısı” tutumları gündeme geldi. Ve son günlerde Türkiye hava sahasını Hatay bölgesinde ihlal ederek Suriye’deki enerji tesislerinin bombalanması olayı da bu tehdid politikasının sonucudur.
    Türkiye bu durumda olayları seyr eden ve yumruk yiyen olmak yerine Abraham Foxman’ın Ermeni Soykırımına dayanak gösterdiği 1913-16 yıllarında İstanbul’da Büyükelçilik yapmış H. Morgenthau’nun kitabının dayandığı fiyaskoları çözümlemeleri dünya kamuoyuna sunmalı, kendi tarihi onurunu korumalıdır.

Hiç yorum yok: