31 Mayıs 2011 Salı

ADANA VALİSİ’NİN “ERMENİ TEPKİSİ” …

    -Ermenistan ve Diaspora çevreleri 2009’u “1909 Adana Olaylarının yüzüncü yılı” olarak ilan etti.
     -Adana halkının dedelerinin katil ve barbar olarak tanıtılacağı toplantılardan Gomidas Enstitüsü’nün “Adana Olaylarını hatırlamak” konulu olanı kasım 2009 başlarında İstanbul Sabancı Üniversitesinde yapılacak.
    -Sayın Adana Valisi’nin Adanalıların tarihi onurunu ayaklar altına alan böylesi bir toplantıdan dolayı sayın Güler Sabancı’ya telefonla bir mesajının olması gerekir…

Söz konusu olan söylemleri ile sayın Adana Valisinin Ermeni sorunundan dolayı Türk milletinin tarihi onurunu savunmaya duyarlı olması ve bu yöndeki çalışmaları desteklemesi ve gerektiğinde en önde tepki gösterebilmesidir. Sayın Vali İlhan Atış, Ardahan doğumludur. Ve kendi yöresinde 1919 ve sonrasında Ermeni komitacılarının en vahşi katliamlarına sahne olmuş bir bölgenin insanıdır.  Belki de ailesinden bu olaylardan etkilenenler vardır.

    ADANA VALİLERİNİN TARİHİ MİSYONU

    Adana valisinin tarihi konumuna geniş bir açıdan bakmak gerekmektedir.  Adana tarihinde yaşanan yüzyılların belgelere yansıyan hatıraları acı tatlı olaylarla doludur.  Osmanlı yönetiminin 1600-1865 yıllarını kapsayan iç çatışmalar döneminde valiler çoğu kez çözüm bulan değil sorunların bir parçası haline gelmişlerdi. Bu durumdan derebeylerin aşiretlerin hatta valilerin  çıkar kavgaları içinde olmalarının payı vardı. (1)
     Osmanlı Adana’nın yabancıların kontrolüne girmesini önlemek için 1865 yılında bölgeye Derviş ve Cevdet Paşalar kumandasında Fırka-i Islahiye ordusunu gönderdi. Göçebeler toprağa yerleştirildi. Devlet otoritesini tanımayan derebeyler de sürgüne gönderildi. Vilayet teşkilatı yeniden kuruldu.  Ve Osmanlı yönetimi Adana’ya gönderdiği valilerin “vezir” rütbesinde olmasını bölgenin siyasi konumuna Uygur çalışmalar yapmasına özen gösteriyordu. Ziya Paşa ve arkasından Adana’ya gelen Abidin Paşa (1880-1885) bu düşüncenin takipçileri oldular. Abidin paşa’nın Ermeni hareketlerinin önüne sed çekmek için Askeri rüştiye ve idadi mektebini Taşköprü yanında kurması su çalışmanın bir sonucudur. Ayrıca  yabancıların Çukurova’dan arazi satın almaları ve Ermeni olaylarını tahrik etmelerinin önünü almak üzere Mercimek Anavarza’dan başlayıp Karataş sahillerine kadar uzanan geniş bir alanda 1.1 milyon dönümü bulan Osmanlının Anadolu’daki en büyük devlet çiftliğinin kurulmasına da öncülük etmişti.
    Adana valilerinden Bahri Paşa, Cemal paşa Ermeni sorununu yakından izleyen ve karar verebilen valilerdi.  Ama Osmanlı’nın Büyük Savaşta yenilgiyi kabul etmesi ve düşman işgalinin de Çukurova’yı içine alacağının farkına varan Mustafa Kemal Paşa’nın kasım 1918 başlarında 10 gün kadar kaldığı Adana’da halkla temasları ve İstanbul’a bu yönde çektiği telgraf metinleri konunun önemini gözler önüne serer.
    Milli mücadele yıllarında  Adana Valilerinden Celal Bey’in yörede kuvayı milliyeyi kurması ve Türk miliyetçiliği görüşlerinin halka yansıtılması için canla başla çalıştığı hakkında Osmanlı arşivinde bilgiler vardır. Özetle Atatürk’ün “Bende bu vekayiin bu hissi teşebbüsü bu güzel memlekette Adana’da vücut bulmuştur” sözlerinin tarihi derin anlamı vardır.

     SAYIN VALİ !
     Aradan geçen yıllar sonra 2009 içinde Ermeni diaspora çevreleri ve Ermenistan 1909 Adana olaylarını dünya kamuoyunun gündemine taşıdılar. 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Erivan’da “1909 Adana Katliamları” konulu uluslar arası konferans düzenleyecekler. Adanalıları katil ve Türk ordusunu da soykırım yapmakla suçlayacaklar.
    Ancak Ermeni Diasporasının önde gelen kuruluşlarından GOMİDAS ENSTİTÜSÜ, 28 mart 2009 günü Londra’da düzenleyeceği “1909 ADANA OLAYLARINI HATIRLAMAK”  konulu toplantısını birden bire iptal etti. Ve aynı toplantıyı Kasım 2009 başlarında İstanbul’da yapma kararı aldı. Malumdur ki Gomidas Enstitüsü “1909 olaylarının soykırım olduğu” düşüncesini İngiliz istihbarat belgelerine göre dünya kamuoyuna kabul ettirmeyi amaçlayan bir diaspora lobi kuruluşudur.  İstanbul’da Sabancı Üniversitesinde yapılacak “1909 ADANA OLAYLARI” toplantısının ev sahibi sorumlusu Prof. Halil Berktay, izin veren ise aynı üniversitenin rektörüdür. Ve de olaylardan da en çok etkilenecek kişi ise Adanalı SABANCI ailesinden gelen Güler SABANCI’dır.  Muhtemelen sayın Güler SABANCI, kendi üniversitesinde yapılacak olan  1909 Adana olayları toplantısının sonuçlarının yansımalarının nerelere kadar uzanacağından bile bilgisi olmayabilir.  Adana’da yerel yönetimin başında bulunan sorumluluk görevi olan bir yönetici  olarak  1909 Adana olaylarından dolayı Adana halkının katil ve barbar gösterileceği bir toplantının neden Sabancı Üniversitesinde yapıldığı hakkında bir telefonunuzun sayın Güler SABANCI’ya olabileceğini düşündüm… Saygılarımla…

Hiç yorum yok: