31 Mayıs 2011 Salı

ERMENİLER TÜRK BAYRAĞINA NEDEN SALDIRIR!

-Erivan’da 24 Nisan 2008 Soykırım anma toplantısı esnasında yere serilen Türk bayrağı üzerinde tepeleyerek yürüyenler bir milletin tarihi onuruna en büyük saygısızlığı yaptılar.
-Türk düşmanlığı görüşlerini terk edemeyen Ermeniler dünya barışına karşı da en büyük saldırıyı yapmış oldular.
 24 Nisan 2008 günü Erivan’daki Ermenilerin soykırım anıtında Türk bayrağını ayaklar altına sererek üzerinde yürümelerinin görüntüleri yansıdı. Dünya basın yayın organlarına.  Aynı yerde Ermenistan Gregoryen kilisesi Baş Patrik’i Karekin, Ermenistan Cumhurbaşkanı ve diğer devlet yöneticileri de olay yerinde idi. Yaşanan olayları engellemek değil, çirkin olayının basına yansımasına yardımcı oldular. Dünya genelinde ermeni diasporasının teşvikleri ile Türkiyeye karşı eylemler yapan Ermeni toplulukların bu hareketi belki de Osmanlı’nın son zamanlarında canlandırılan ve 1915 ve sonrası kanlı hesaplaşmaya dönüşen çatışmanın son bir yansıması idi.
Yıllardan beri Beyrut’ta bulunan Kilikya /Adana ermeni topluluğu kilisenin de teşvikleri ile Türkiye aleyhine soykırım suçlamasını esas alan eylemleri yürütür, Ve Türk bayrağı da yakılırdı. Bu olaylar 1965 yılından beri sistemli olarak sürdürülen Ermeni diaspora hareketlerinin değişmez eylemlerinin bir sonucu idi. Günümüzde Avrupa ve Amerika kıtasında çok sayıda ülkenin Ermeni soykırımını kabul etmesi, Birleşmiş milletler ve Avrupa Birliği bünyesinde de benzer kararların alınması, medya organlarında Ermeni görüşlerinin desteklenmesi ile Türkiye 21. Yüzyılda ciddi şekilde “Soykırım suçlaması” ile karşı karşıya geldi. 24 Nisan 2008 günü ABD Cumhurbaşkanı Bush’ da Ermenilerin soykırım görüşlerine destek veren tarihi açıklamasını yaptı. Bush’un açıklamasında “jenoside/Soykırım” sözcüğü yoktu, ama Ermenilerin 1915 ve sonrasında 1.5 milyon kaybının olduğu ifadesi yer almıştı.
    Ermeni diasporası, dünyanın muhtelif yerlerinde soykırım anıtlarının açılmasına yardımcı oldu. Çok sayıda kitap, belgesel film, Tv ve gazetelerde bu yönde Türkiyeyi suçlayan çalışmalara yer verildi. Bütün bu yaşananların ortak sonucu ne olabilir sorusu verilecek cevap ise :
     1.Türkiye’nin Ermeni Soykırımını tanıması
     2.Ermeni mağdurlar için tazminat ödenmesi
     3.Ermenilerin Türkiyeye dönüşlerine izin verilmesi
     Bu yaklaşımlar bir hayal değil Ermeniler için bir amaç haline gelmiş durumda.
    Erivan’da Türk bayrağının yakılması olayı yeni yaşanan bir durum değildir. Osmanlı’nın son döneminde ve Fransa’nın Anadolu işgalinde buna benzer sayısız olaylar yaşanmıştı. Adana’da Yüreğir ovası Camili köyünde 15 Haziran 1920 tarihinde yaşanan Rifat Efendi çiftliğine saldırı, su tulumbasının başındaki Türk bayrağı şekilli taşın parçalanması günümüzde bile görülebiliyor.  Olay esnasında Ermeni silahlı kamavorlar/komitacılar Camili köyünü basmışlar, çok sayıda insanı yakalayarak öldürmüşler, Ceyhan nehri kıyısında kurşuna dizmişler, çiftlik binasındaki tulumbanın kıyısında bulunan Türk bayrağı şekilli taşı da demir çubukla parçalamak istemişlerdi. Aslında yapılan eylem “Hilal’in varlığını ortadan kaldırmak” olarak da açıklanabilir.
    Yaşanan tarihten ders almayan kışkırtıcıların kendi toplumları ve dünya barışı için nasıl felaketlere zemin hazırladıklarının şahidi tarihtir. Halbuki Türk-Ermeni yakın dostluk ilişkilerini güçlendirmek en azından yüzyıllarca yaşanan birlikte, adalet ortamında dost eli uzatmak gerekirdi. Ki bu durum bölgesel işbirliği ve mutluluğun barış içinde birlikte yaşamanın temel yaklaşımı olurdu.

Hiç yorum yok: