4 Haziran 2011 Cumartesi

ADANA VALİSİ’NİN MASASINDAKİ TOZLU RAFTA BULUNAN BİR GİZLİ MİLLİ MÜCADELE BELGESİNİN HİKAYESİ…

-Sayın Adana Valisi İlhan Atış’ta bir örneği bulunan  “Fransa’nın Adanayı İşgali ve Katliamlar” kitap örneğinde yer alan Adana Valisi Celal Bey’in kaleminden çıkan gizli bir belgenin hikayesini sunuyorum.
-Bahsi geçen belgede bir Adana Valisi, halkı kuvayı milliye saflarında mücadeleye yönlendirmek için önemli çalışmalarda bulunuyor. 

 ADANA VALİSİ CELAL BEYİN FERYAT MEKTUBU
   Adana’da Valilik görevine başlayan Celal Bey, kendisine ulaşan bilgiler ve yaşadıkları gördükleri karşısında seyirci kalmamış, Fransız işgal yönetiminin sebep olduğu olayları ayrıntılı bir rapor olarak 17 Ocak 1920 tarihiyle İstanbul’a ulaştırmıştır. Celal Bey’in Valilik özel kaleminden gelen mektup içinde yer alan görüşler/ feryatlar: (1)
     “Fransız Albay Bremond’un bütün emeli vilâyetteki Türk nüfusunun azlığını isbat etmek suretiyle diğer unsurların nüfusunu çoğaltmaktır. Bugün Adana’da dışarıdan gelenlerle beraber 120.000 Ermeni olduğunu ve bundan başka daha bir çoklarının buraya geleceğini söylüyor ve her taraftan “Fransa idaresini isteriz” tarzında beyânnâmeler almaya çalışıyor…
     Bayrak meselesi İstanbul’da işitildiği gibi tamamıyla doğrudur. Müslüman ahaliye zorla bayrak dağıtılmış ve asmayanlardan para cezası alınmıştır. Hatta vilâyet hukukî işler müdürü, vali vekili, diğer memurlar ve belde eşrafı ile birlikte General Guro’yu karşılamak için zorla Mersin’e gönderildiği zaman evinde olmamasından yararlanarak polisler evine girip iki bayrak bırakmış ve asılmazsa on beş lira para cezası alınacağını ifade etmişlerdir. Alınan para cezasına karşılık verilen kâğıtlardan ele geçirdiğim bir adedini takdim ediyorum. Bu kâğıt Fransızların Türklere zorla bayrak çektirdiklerini ve çekmeyenlerden para cezası aldıklarını hiçbir itiraza mahal bırakmayacak surette açıklamaktadır…
     Albay Normand’ın emriyle Adana, Ceyhan ve diğer yerlerde kurşuna dizilen çaresizlerin tek tek şahıs ve hüviyetleri isbat edilebilir. Adana’da 32, Ceyhan’da 7, Osmaniye’de 18 biçare bu suretle öldürülmüştür. Bunlar kabristana götürülerek alenî olarak orada itlâf edilmişlerdir. Vücutları iki gün kadar açıkta kalmıştır. Kendileri hiçbir Divan-ı Harp tarafından muhakeme edilmemiş ve haklarında hüküm verilmemiştir. Sadece Albay Normand’ın emriyle katledilmişlerdir
Mesela evinin balkonunda oynamakta olan Pamukçu oğlu Aziz Efendi’nin beş-altı yaşındaki kızı, Madam Brémond’a otomobiliyle geçerken tükürmüş fakat tükürük otomobile tesadüf etmemiştir. Bu canice hareket çocuğun babasına 5.000 liraya mâl olmuş, kendisinden nakdî ceza olarak bu parayı tahsil etmişlerdir. Ceyhan kazası ahalisinden Mustafa Efendi oğlu İzzet Efendi’nin çiftliğinde eşkıyayı muhafaza ettiğinden dolayı Divan-ı Harpçe 10.000 lira nakdî ceza ödemek veya idam edilmek gibi şimdiye kadar emsali görülmemiş bir cezaya çarptırılmıştır. Sonunda pazarlığa girişilmiş, Ceyhan Kazası Kaymakamı Çerkes İbrahim ve Çakaldere köylerinden Hasan Ağaların delâlet ve şefaatleri üzerine kendisinden 3.200 lira alınarak serbest bırakılmıştır”…
    Adana Valisi Celal Bey, Nisan 1920 tarihi içinde Kadirli Müftüsü Tayyıbzade Osman Nuri hocayı Adana’ya çağırdı. Ulucami’de milli mücadele esnasında Kuvayı milliye ve Kemalistlerin desteklenmesine yardımcı olunması ve düşmana karşı savaş ortamında cihat yapılmasının farz olduğu yönünde Cuma hutbesi okumasını sağladı. Bu olayı yakından izleyen Albay Bremond, hatıralar kitabında Fransız propogandasının felç olduğunu yazarak gerçekleri itiraf etmek zorunda kalmıştır(2).
    Celal Bey’in adana Valiliği Haziran 1920 başına kadar devam etti. Fransız yönetiminin baskıları sonucu görevini bırakarak İstanbul’a gitti.

 Kaynaklar:
1.BOA. HR.SYS. 2555-4/120
2. The Bremond Mission: Cilicia in 1919-1920, The Armenian Review 1976-1977, Vol.29,Boston-USA, s. 46

Hiç yorum yok: