4 Haziran 2011 Cumartesi

KUTSAL MURON VEYA PELESENK TÖRENİ

   -Kozan’dan ayrılan Kilikya Ermeni kilisesi, 1940’lı yıların başlarında Beyrut’ta yeniden inşa edildi.
    -Şarap, Zeytinyağı ve çiçeklerden elde edilen sıvının karıştırılarak pelesenk yağı veya Muron  elde etme tören yapma geleneği sürdürüldü.
    -Çukurova tarihinde de Pelesenk yağı elde etme olarak bilinen uygulama da barış ve adalet söylemleri konuşulsa da tarihten gelen kin ve intikam duygularının eyleme dönüştürülmesi ön plandaydı.

    Kilikya kilisesi Başpapazı Aram Sarkisyan ve onu izleyen diğer din adamları yavaş adımlarla ilerlediler.  Aram Efendi’nin yanında ve arkasında yürüyen diğer din adamlarının elerinde kutsal eşyalar vardı. Asa, haç ve kilise görünümlü minyatür süs eşyaları. Sonra kendilerini izleyen kalabalığın bulunduğu meydanın önüne geldiler. Başpapaz Aram Efendi’nin yanı başında bulunan beyaz örtü içindeki  kiliseye benzer kutsal eşya veya vaftiz kazanının kapağı açıldı.  Bir din adamı elinde tuttuğu şarap renkli sıvının bulunduğu iri kadehi Aram Efendiye verdi. Sonra bir başka din adamı  elinde tuttuğu alet içinde  koyu renkli sıvının bulunduğu aleti uzattı. Ve Aram efendi o sıvıyı da kazanın içine döktü.  Bir başka din adamı da örtü içinde bulunan insan eli şeklindeki altın sarısı aleti Aram Efendiye verdi.
    Papazlar ve halkın yüksek sesle okuduğu dualar eşliğinde Aram efendi elindeki el şekilli alet ile kazan içindeki sıvıları birbirine karıştırdı.  Ve kısa süre sonra kazan içindeki koyulaşmış sıvıdan bir parça küçük bez parçaları ile halka dağıtılmaya başlandı.
    Bahsi geçen dini törenin yaşandığı yer Beyrut Ermenilerinin yoğun olarak yaşadığı Kilikya Ermeni Kilisesi idi.  Tören ile ilgili ayrıntılı fotoğraflar Kilikya Kilisesi internet sitesinde de yayınlandı.  Ve bahsi geçen kutsal kazan içinde koyu renkli kutsal yağ elde etme olayına “Muron töreni” adı verildi.
    Bahsi geçen muron töreninin ermeni din tarihinde önemli bir yeri vardı.  Kutsal kazan şetlinin kapak kısmında Ayasofya kilisesine benzer kubbeli ve kuleler vardı.  Kazanın sırt kısmında da papaz şekli ile parlayan bir güneş şekli görünüyordu.  Ama muron törenindeki kutsal yağın özelliği ise zeytin yağı ile 46 değişik çiçekten alınan sıvının birleştirilmesi idi.
    Dini anlamları ise farklı anlamlar yüklü idi:
    -Günahtan arınıp temizlenmeyi sağlamak için vaftiz yağı olarak bedene sürülüyordu.
    -Karanlıkları aydınlatan ışık olarak  sürekli yanması halinde yeryüzünü nur kaplayacaktı.
    -Nuh tufanı sonrasında bir güvercin ağzında zeytin dalı ile gelmişti. Ve zeytin yağı hayata yeniden gelişi kurtuluşu anlatıyordu.
    -Kin ve intikam duygularından ayrılarak ruhun tertemiz olmasını, sükunet bulmasını, barış ve adaleti ön plana çıkarıyordu.
    Muron töreninde  kutsal yağ elde etme töreni dini ve tarihi olarak güzel anlamlar ifade etse de ellerindeki kutsal kitaptan (incilden) dini metinler okuyan insanların ruhlarında hiç dinmeyen fırtınalar, depremler yaşanıyordu. Törenin yapıldığı yer Beyrut’ta ve Kilikya Kilisesi’nin bulunduğu yerde gerçekleşiyordu. Ve bu tören Adana veya Kozan tarihini bilenler için hiçte yabancı değildi.

    PELESENK TÖRENİNİN HATIRALARI

    Tarihin sayfaları aralandığında ise Beyrut’taki Kilikya Kilisesi 1940’lı yıların başlarında inşa edilmişti. Ama MS 1200’lü  yılardan itibaren 1920 yılına kadar  de Kozan kalesi eteğindeki Ermeni manastırında aynı tören yapılıyordu.  Zeytin yağı içine çiçekler konularak kutsal sıvı veya belgelerde yazılı olduğu kadarıyla “Zeyti mukaddes” yapılmasının ismi de “PELESENK YAĞI ELDE ETME” olarak yazılmıştı.  Ve Pelesenk yağının bulunduğu altın kazan Tür ve Ermeni zenginlerin de katıldığı bir törenle açılır. Muhtaçlar için bağış yapılarak kapak açılır, dualar okunur, yüzler gülümser ve dostluk törenleri yapılırdı.
    Ama tarihin beli bir döneminde 1800’lü yılardan sonra  Batılı ülkelerin kışkırtmaları ve Ermeni siyasi hareketleri sonucu  dostluk ilişkileri rafa kaldırılmış, kanlı isyanlar, çatışmalar ve savaşlar yaşanmıştı. Türk-Ermeni birlikte yaşama da sona ermişti. Ayrılan yolların süren hikayesi Kozan kalesi eteğinden Beyrut’a göç etmeyi Kilikya kilisesini yeniden inşa etmeyi, Muron töreni yapma geleneğini sürdürmeyi ve de Türklere karşı kin ve intikam duygularını seslendirmek için dini görünüm altında haykırma, bağırıp çağırma olaylarına yol açmıştı.
Ayrıntılar için : “www.cezmiyurtsever.com” ‘dadır

Hiç yorum yok: